Visit Art.com for Van Gogh paintings

Vincent van Gogh Galerisi Anasayfasına dön

Resimler

'Vincent'ın Sandalyesi ve Piposu' sayfasına gitmek için tıklayınız.

Vincent'ın Sandalyesi ve Piposu

Arles: Aralık 1888
(London, National Gallery)
F 498, JH 1635

'Gauguin'in Sandalyesi' sayfasına gitmek için tıklayınız.

Gauguin'in Sandalyesi

Arles: Aralık, 1888
(Amsterdam, Van Gogh Museum)
F 499, JH 1636

Genel

Vincent'ın ve Gauguin'in sandalye resimleri, Van Gogh'un bugüne kadar en çok analiz edilmiş resimlerinin başında gelir. Dr. Jan Hulsker bu konuda "Sonraki yıllarda üzerine bu kadar çok yazılan az sayıda Van Gogh resmi vardır."1 demektedir. Bu iki eş resmin bu denli üzerilerinde durulmasının temel sebebi ana temanın altında yatan sembolik anlamlardır. Van Gogh bazı mektuplarında bu resimlere değinmiş ancak anlamlarına ilişkin yorumlara girmemiştir. Eleştirmen G.-Albert Aurier'ye yazdığı mektup 626a'da (10 veya 11 Şubat 1890) Vincent Gauguin'in sandalyesini "kasvetli kırmızı-kahverengi ağaçtan yapılmış ve yeşilimsi otlardan oturma yerinde bir oturan olmadığı için üzerine yanan bir mum ve çağdaş romanlar konmuş." olarak tanımlar.

Aşağıda detaylı olarak tartışılan sembolik anlamlarına ek olarak, bu iki resim aynı zamanda birlikte sergilenme şekilleri açısından da kendilerine özgüdür--birlikte gösterildikleri az sayıdaki sergilerde (örneğin Londra, 1968) veya bir kitapta yan yana. Genel olarak resimler yukarıda gösterildiklerinin tam tersi yönde konumlandırılırlar. Diğer bir deyişle, eğer Gauguin'in sandalyesi sola konulursa sandalyeler farklı yönlere bakarlar, ki bu da Van Gogh ve Gauguin'in sıklıkla çatışan karakterlerini yansıtır. İki ressamın uyumsuz ilişkileri göz önüne alınarak, bu iki resim genelde bu şekilde gösterilegelmiştir. Diğer yandan, eğer resimler yukarıdaki gibi gösterilirlerse farklı bir yorum ortaya çıkacaktır: Arles'daki "Sarı Ev"'deki ilişkilerinin talihsiz bir sonucu olarak ortaya çıkan çatışma ortamına rağmen yine de birbirlerine karşı duydukları saygı ve takdir.


Teknik

İki sandalyenin renk paletleri birbirinden gece ve gündüz kadar farklıdır. Van Gogh'un iskemlesi günışığını hatırlatan daha açık tonlar kullanılarak yapılmışken, Gauguin'inkinde daha koyu ve kasvetli tonlar kullanılmıştır. Van Gogh iki resmi şöyle tanımlar: "Net renkler kullanarak bir ışık etkisi yaratmaya çalıştım" (Mektup 571: c. 23 Kasım 1888). William Hardy'nin Van Gogh: The History and Techniques of the Great Masters isimli kitabı Vincent'ın Sandalyesi ve Piposu'nda uygulanan teknik üzerine detaylı bir analiz içerir:

Bu resimdeki renk kompozisyonu ana kontrast renklerin (mavi-turuncu ve kırmızı-yeşil) çeşitlemelerini temel almaktadır. Kompozisyonun temelini oluşturan bu kullanım, geçiş bölgelerinde en saf haliyle yer alır. Örneğin yer döşemesindeki saf kırmızı bölge, hemen üzerindeki yeşil dokunuşlarla ve en yakınındaki iskemle ayağında yer alan yeşille dengelenmiştir. Van Gogh kompozisyonu "saf resim" bölgeleri içeren alanlar kullanarak empatik bir yöntemle vurgular. Bunların gücü resmin etkisini arttırmakla kalmayıp, diğer yandan da çizgi ve renk arasında belirgin bir gerilim yaratır. Döşemenin ve sandalye ayağının perspektifini bozarak Van Gogh resme tamamen kendi kimliğini ve bakış açısını yerleştirmiştir.

Pipo, mendil ve tütün resme hem anlatımsal hem de imgesel açıdan fark getirirken, serin ve ılıman tonların uyumu arasında bembeyaz bir ayrım oluşturur. Sandalyenin konturlarının belirtilmesinde kullanılan mavi rengin sakinliği, resmin genelinde hissedilen duyarlı işçiliğin etkisini güçlendirmektedir.

Yer döşemeleri Van Gogh'un o dönemde yaptığı diğer pek çok resminde olduğu gibi dalgalı bir şekilde boyanmıştır. Kısa yatay ve dikey fırça darbeleri kırmızı, kahverengi ve yeşil bölgeler oluşturur. Sürülen boyanın kalınlığı fırça darbelerinin tuvale ilk değdiği noktalarda farkedilebilir.

(sayfa 43-44)

Vincent'ın resimde uyguladığı teknik üzerine detaylı yorumuna ek olarak Hardy ilginç bir başka noktaya dikkat çeker: Vincent resmi kulağını kesmeden önce yapmıştır, ancak üzerinde çalışmaya hastanede yatarken de devam etmiştir. Hastaneden kardeşine yazdığı ilk mektupta Van Gogh şöyle der: "Bugün o resmin [Gauguin'in Sandalyesi] apliği ve pipolu-tütünlü kendi boş sandalyemin üzerinde çalışmaya devam ettim." (Mektup 571: 17 Ocak 1889)

Sembolik Yorumlar

Yukarıda değinildiği gibi, Van Gogh'un tüm eserleri içerisinde bu iki resim sembolik anlamlandırma açısından en fazla yoruma konu olanlar arasındadır. Pek çok Van Gogh resmi bugüne kadar sembolik yorumlara konu olmuştur. Örneğin, İncil'li Natürmort bunlardan birisidir. Bu resim Ekim 1885'te, Vincent'ın babasının ölümünün üzerinden kısa bir süre sonra yapılmıştır. Vincent ve babası babanın ölümünün öncesindeki aylarda, temel olarak karakter uyuşmazlıkları ve de babasının hararetle savunucusu olduğu dini fikirlere karşı Vincent'ın burun kıvırması sebebiyle gitgide yabancılaşmışlardı. Sonuç olarak bu resim bahsedilen ayrışmayı sembolize etmektedir. İncil Vincent'ın babasını ve genel anlamda dini temsil ederken, Zola'nın La Joie de Vivre'i olan küçük sarı kitap ise Vincent'ın İncil karşısında Zola'yı tercih edişini simgeler.

Benzer şekilde, iki sandalye resminin de sembolik yorumları oldukça kolaydır. Van Gogh'un kırmızı yer zemininde durmakta olan kendi sandalyesi oldukça basit ve sadedir. Diğer taraftan Gauguin'in sandalyesi oldukça süslüdür. Dolayısıyla sandalyelerin betimlenme şekillerinin Van Gogh'un hem kendisini hem de Gauguin'i nasıl algıladığı konusuna açıklık getirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Yaşamı boyunca Vincent fakir insanlarla bir arada olmayı ve onların dostluğunu aristokrasiye tercih etmiştir. Vincent'ın Paul Gauguin ile olan ilişkisi oldukça fırtınalı geçmiş ve de kulak kesme olayı ile feci bir şekilde de son bulmuştu (yine de Van Gogh ve Gauguin kesintili de olsa Vincent'ın ölümüne kadar haberleşmeyi sürdürmüşlerdir). Gauguin'in sandalyesi çok daha süslü ve gösterişlidir. Muhtemelen Van Gogh kendisini sıklıkla resmettiği yoksul işçi sınıfının bir mensubu gibi görürken, Gauguin'in temsil ettiği hayatın zevklerine daha yakın duran dünyevi bir görüşe uzak görüyordu.

İki sandalyeye yüklenen sembolik anlamlar bu kadarla kalsaydı çok daha akılcı bir zeminde kalınmış olunurdu. Ancak yorumlar daha da ileri giderek tamamen spekülasyon niteliğine bürünür. Örneğin Albert Lubin Van Gogh'un yaşamını ve eserlerini psikoanalitik açıdan incelediği Stranger on the Earth: A Psychological Biography of Vincent van Gogh isimli kitabında bu iki sandalyeye, bilhassa da Gauguin'inkine odaklanır:

Vincent yoldaşı Gauguin'in dişil ve eril yönlerini Gauguin'in Sandalyesi'nde yansıtmıştır. Sandalyenin yuvarlak hatlı tabanı tıpkı Madame Roulin figürünü barındıran Beşik resmindeki sandalyeki gibidir. Ancak arada bir fark vardır. Gauguin'in sandalyesinde ateşi yanan bir mum yanında iki çağdaş romanla birlikte yer alır. Bu hipotezden yola çıkarak bu iki resmin bedenleri simgelediğini ve Gauguin'in sandalyesinin yuvarlak hatlarıyla betimlenen dişilliğinin altta yatan güçlü erilliği gizleyen bir örtü olduğunu varsayarsak, Gauguin penisi olan bir kadına dönüşür; ki bu da bazı insanların penisinin olmadığını gözlemleyip aynı korkunç şeyin kendi başlarına da gelmesinden korkan ve sonra da herkeste penis olduğu düşüncesine umutsuzlukla saplanan tüm oğlan çocuklarının ortak fantezisidir. Bu düşünceyi bir adım daha öteye götürürsek, Gauguin'in bu yeni biseksüel kimliği aslında Van Gogh'un "sevdiği-korktuğu-nefret ettiği" annesini (ki bu türden tehlikeli fallik anneler, kadınlara ve onların genital organlarına duydukları korkudan ötürü eşcinsellik yatkınlığı olan erkeklerin psikoanalizlerinde altta yatan faktör olarak ortaya çıkar) temsil ediyor olabilir. (sayfa 167-68)
Diğer bir deyişle, Gauguin'in sandalyesinin resmedilme şeklinden yola çıkarak Albert Lubin hem Vincent'ın annesine olan nefretini (kaldı ki bu sıradışı önermeyi destekleyen herhangibir biyografik kanıt yoktur) hem de Van Gogh'un Gauguin'e karşı duyduğu gizli eşcinsel isteği belirtmektedir-- ilginçtir ki Lubin kitabın bir başka yerinde bu iddiayı kendisi çürütür. Yine aynı Lubin, Gauguin'in sandalyesini "Vincent'ın yoldaşının sembolik portresi" olarak tanımlarken sağlam zemindedir, ancak bunun ötesindeki yorumları temelsizdir. Sigmund Freud'un dediği gibi: "Bazen bir sigara [veya bu örnekteki mum] sadece sigaradır".

Yapılan yorumlar ne kadar çeşitli olursa olsun, sonuçta bu iki sandalye resmi Vincent'ın en ustalıkla yapılmış ve de en sevilen resimlerindendir.


1. Jan Hulsker, The New Complete Van Gogh: Paintings, Drawings, Sketches, (s. 376).

Not: Bu sayfayı İtalyanca olarak da görüntüleyebilirsiniz.


(Türkçe tercüme: Inanc Taskiran)
Van Gogh Resimler sayfasına dön

Van Gogh Galerisi Anasayfasına dön